20’li yaşlardaysanız, birileri etrafında kırışıklık karşıtı ya da yaşlanma karşıtı kremlerden bahsettiğinde, hiç de umursamazsınız. Ancak orta yaşlara doğru ilerlediğinizde bu ürünler sizin için daha önemli bir hale gelmeye başlar. Halbuki 20’li yaşlarda cildinize yapacağınız yatırımların etkisini orta yaşlarda görmeniz mümkün.
Halen 20’li yaşlarda olduğumuzda cildimizin dinç ve güzel görünmesini sağlayan kolajenlere sahibiz demektir.
Kolajen ile birlikte, sıkı bir cildi oluşturan elastin de cildimizde saklıdır. Burada ilerleyen yaşlara rağmen bu cilt görünüşünü korumak için ihtiyaç duyduğumuz asıl bileşen ise kolajendir. Elastin ise daha çok kolajeni korur. Dolayısıyla 20’li yaşlarda kolajen beslemesini sağlarsak, 30’larında da hala aynı cilde sahip olabiliriz.
Dermotologlar, sınırlı oranda elastine sahip olduğumuzu söylerler ve bu elastin etkisi 20’li yaşlarda kaybedilmeye başlar, bir diğer ifadeyle dinç görünüm yerini esnek bir görünüme bırakır. 30’lu yaşlarda ise bu daha çok artar. Dermatologlar aynı zamanda kaybedilen elastinin geriye kazanılması ve tekrardan geliştirilmesinin neredeyse imkansız olduğunu da vurgular.
20’li yaşlarda cildinizin elastin bileşenine yatırım yaparak, ilerleyen orta yaşlarda da dinç görünmeniz mümkündür. Peki, bunu nasıl yapabiliriz?
Öncelikle sigara ve aşırı güneş ışınlarından uzak durmalısınız çünkü bu her iki etkende cildin elastin ve kolajeninin zarar görmesine neden olur. Bunun dışında ucuz kozmetik ürünleri de cildinize zarar verir. Özellikle cilt kremi alırken, meyve özlü olmasına ve mümkün olduğunca doğal olmasına dikkat etmelisiniz.
Özellikle yaşlanma karşıtı ürünler arasında doğal bileşenleri sunanları tercih etmek ve kolajen kazanımı için doğal besinleri tüketmek, maske uygulamak doğru bir tercih olacaktır. Bunun dışında sigara ve güneş ışınları gibi cilde zararlı dış etkenlerden korunmalısınız. Özellikle doğal peelingler 20’li yaşlarda yüzünüzdeki kolajenleri korumak için oldukça ideal bir yöntemdir.
0 Yorum